GENEL KURULU TOPLAMAYAN YÖNETİCİ HAPSE GİREBİLİR!

Kooperatif genel kurulu, bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır. Bu bağlamda, kooperatiflerde ortakların iradesinin doğrudan yansıdığı organ olan genel kurul, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda oluşturulması zorunlu olan organlardan biridir.  Kooperatifin işleyişi ve geleceğini etkileyen hayati önemdeki kararlar, genel kurul aracılığıyla alınmakta; dolayısıyla bu toplantılar, kooperatifin yönetsel ve mali yapısının belirlenmesinde önemli bir rol üstlenmektedir. 

Genel kurula Kanunla verilen ve devredilmesi ya da terk edilmesi mümkün olmayan bazı yetkilere bakıldığında bu durum daha iyi anlaşılmaktadır. Örneğin; anasözleşmeyi değiştirmek, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek, bilanço ve gelir-gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak, yönetim ve denetim kurullarını ibra etmek, gayrimenkul alım ve satımında izlenecek usulleri belirlemek, alınacak gayrimenkulün niteliği, yeri ve azami fiyatı ile satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını kararlaştırmak, imalat ve inşaat işlerinin nasıl yaptırılacağına karar vermek gibi yetkiler genel kurula aittir. Ayrıca yapı kooperatiflerinde ortak sayısı ile yapılacak konut veya işyeri sayısının belirlenmesi gibi konular da genel kurulun yetki alanına girmektedir. Bu durum, genel kurulun kooperatif açısından ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Kooperatiflerde, olağan ve olağanüstü olmak üzere iki tür genel kurul toplantısı yapılmaktadır. Olağan genel kurul toplantısı her hesap devresinin sona ermesinden itibaren altı ay içinde ve yılda en az bir defa yapılmak zorundadır(KK m. 45/1). Ancak, bu hükme istisna teşkil edecek şekilde, ilgili maddeye yapılan ek düzenlemeyle üst kuruluşa ortak olan kooperatifler; çağrıda yer alan olağan genel kurul toplantılarının birleştirilmesine ilişkin gündem maddesini genel kurul toplantısında kabul etmeleri koşuluyla, olağan genel kurullarını iki hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirerek yapabilirler. Bu durumda da ikinci hesap yılının sonundan itibaren altı ay içinde olağan genel kurul toplantısının yapılması zorunludur.

Hesap devresi kural olarak takvim yılıdır. Bu çerçevede, kooperatiflerin hesap devresi 1 Ocak ile 31 Aralık arasındaki dönem olup, olağan genel kurul toplantısı da 1 Ocak ile 30 Haziran arasında yapılmak zorundadır. Ancak faaliyet konuları gereği özel hesap dönemi kullanan kooperatifler de bulunmaktadır. Özel hesap dönemi kullanmak isteyen kooperatiflerin, Hazine ve Maliye Bakanlığından gerekli izni almaları şarttır. Bu iznin alınmasının ardından, takvim yılı dışında belirlenen hesap dönemi esas alınarak, ilgili dönemin sona ermesinden itibaren altı ay içinde genel kurulun toplanması gerekmektedir.

Kanun gereği, yönetim kurulu kooperatifin faaliyetlerini yürüten ve onu temsil eden icra organıdır. Bu nedenle, Kanun koyucu genel kurulu toplantıya çağırma görevini öncelikle yönetim kuruluna yüklemiştir. 

Peki, yönetim kurulu bu yükümlülüğü yerine getirmezse ne olur?

İşte tam bu noktada, Kooperatifler Kanunu’nun Ek Madde 2/2 devreye giriyor. Bu hükme göre, Kanunun 45. maddesinin birinci fıkrası gereği genel kurulu zamanında olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri, dokuz aya kadar hapis ve otuz günden üç yüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacaktır. 

Bu nedenle, kooperatiflerin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ve ortakların haklarının etkin biçimde korunabilmesi için genel kurul toplantılarının zamanında ve usulüne uygun olarak gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Ayrıca, yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumluluklarla karşı karşıya kalmamaları açısından, genel kurulun kooperatif anasözleşmesinde gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılması gerekmektedir.