SESSİZ OLUN ÇOCUKLAR UYANMASIN (!)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çocuklar ölürken değil, uyurken sessiz olurlar/olurlardı. Kural tanımayan modern Nemrutların egemen oldukları bir dünyada; vahşet odaklı savaşların değmediği masum çocuk yanağı neredeyse kalmadı. 

Altı yüz günü geride bırakan Aksa Tufan'ından bugüne kadar; Gazze’de, sağlam tek bir bina, okul, hastane veya sığınma kampı diye bir şey kalmadı. Yüz binin üzerinde şehit, on binlerce yaralı ve sakat, enkazların altından çıkarılmamış bir o kadar da ceset. Peki, sekiz milyarlık dünya; sekiz milyon İsrail'e gerçekten güç mü yetiremiyor, yoksa Gazze'yi yok etsin diye seyredip keyif mi alıyorlar? Her ikisi de... 

Gâvurun gavurluğunu anladık anlamasına da, Müslümanların Müslümanlığını bir türlü anlayamadık gitti. 

Gazze, yalnız. Gazze garip. Gazze şehit. Gazze şahit. Gazze gazi. Gazze virane. Gazze mahzun, Gazze yetim. Gazze aç, Gazze susuz. Gazze'de çocuklar, büyümüyor artık. Çünkü çocuklar uyurken değil, bombaların korkunç sesleriyle sessizliğe gömülüyorlar artık. 

Gazzeli çocuğa biri sordu, büyüyünce ne olmak istersin diye? Gazzeli çocuk, cevap verdi: Gazze'de çocuklar büyümüyorlar ki! Yani, Gazze'de çocuklar; çocukken hayata veda ediyorlar demek istemişti. 

Şimdi her birimizin kendimize şu soruyu sormamız lazım: Ben bu işin neresindeyim diye? Toplumsal sıkıntılarımız o kadar çok ki, hangi birini yazsak bilmiyorum. Sen ey beş vakit namazlı kardeş, markete giderken; boykot ürünlerine dikkat edip etmemen, senin Gazze hakkında olan duyarlılığının bir sonucu olduğunu unutma! 

Pepsi veya Coca-Cola'yı sofrasında eksik etmeyen müsülmen, sen bebek katillerine mermi gönderdiğini bilmelisin. Senin içtiğin meşrubat falan değil; içtiğin irin ve kandır bilesin. Zalimlere meyletmeyin, ateşleri size dokunur diye ferman buyuruyor Rabbimiz. Kim zalimi sevindiriyorsa, zalimi desteklemektedir demektir. 

Bugün, Gazze; dünyanın seyrini, çehresini, rotasını ve bakış açısını değiştirdi. Gazzeli anneler ve babalar; din, vatan, namus ve hürriyet nasıl savunulur diye tüm dünyaya göstermiş oldular... Cesaretin, korkusuzluğun, metanet ve iman gücünün dünyaya meydan okuyuşunu öğretti Gazze! 

İsrail, Amerika, İngiltere, Fransa, Amerika vb. ne kadar emperyalist ve sömürgeci devlet varsa; her birisinin grup grup it sürülerinin Gazze'ye karşı savaştıklarını bilmeyen yoktur. Lejyoner askerlerden emanetçi ordu kuran itrail, sahada Hamas’ın mücahitleriyle, baş edemeyince; şimdi Gazze'nin üzerine uçaklardan tonluk bombalar bırakmakla çoluk çocuk demeden herkesi yakıp yıkıyor. İsrail vuruyor, Gazze direniyor, dünyanın zalim ve gaddar idarecileri ise sadece seyrediyor. 

Durum bundan ibarettir. 

Şimdi ateşkesten falan bahsediliyor. Nasıl olacak bu iş? İsrail, Mısır, Suriye ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu ülkelerin temsilcilerinin, Azerbaycan'da bir araya geldikleri gelen iddialar arasında. Şayet doğruysa ve tarafları, İsrail'in isteklerine göre razı ederlerse, (ki Hamas asla razı olmaz) plana göre; bir milyon Gazzeli Libya'ya, geri kalanlarını da Ürdün, Mısır ve Suriye gibi ülkelere gönderilecekleri söyleniyor. Oyun büyük, düşman sinsi, Müslüman uyuyor? Yani, istedikleri plan, İsrail'in çıkarlarına uygun bir plan olursa, Netenyahudi kabul edecek. Yoksa asla diyor. Peki, bu mümkün mü? Tabi ki hayır... Gazze şeridini tamamen boşaltmak isteyen İsrail, Suriye de son aylarda işgal ettiği yerlerde sınırını koyacağını söylüyor. Aksini kabul etmem diye diretiyor gâvur herif. 

Müslüman halkın başında bulunan yöneticilere kalsa, koltuklarına, zarar gelmesin diye; hemen verelim gitsin diyecekleri kadar alçalmış durumda oldukları malum. Özelikle Körfez ülkelerinin tasmalı, satılık, aşağılık ve karaktersiz yöneticilerinin; geçenlerde, Trump gâvuru için karı ve kızlarını nasıl da sıraya dizdiklerini tüm dünya görmüştü. Bunlar Müslümanlara karşı canavar, gavura karşı uysal koyun gibiler. Allah bin belalarını versin, hiçbirinde; izzet, namus duygusu, şeref ve ar diye bir şey kalmamıştır... 

Evet, annelerinin ninnileriyle uyumaları gereken çocukların; bombaların sesleriyle susturulduğu bir dünyada, susmak alçaklıktır diyordu bilge merhum! Ama biz, kalem ve kelamımızla; ölüm gelinceye kadar, Zalimlere karşı, mazlumun yanında duracağımızı haykırmaya devam edeceğiz. Evet, Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa, Keşmir, Doğu Türkistan, Moro, Eritre, Halepçe, Arakan, Bosna, Çanakkale, Halep, Şam, Anadolu, İstanbul, Mekke, Medine, Kerbelâ, Bağdat, Basra, Musul, Velhasıl; İslâm coğrafyası diye bir derdim, kavgam ve mücadelem vardır, var olmaya devam edecektir. Biz zalimin hasmı, mazlumun hısmı olmaya devam edeceğiz. Ölüm gelinceye, kadar! 

Vesselam.

SESSİZ OLUN ÇOCUKLAR UYANMASIN (!)

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.