YAŞAMA SIKINTISI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sorgulamanın sonu yoktur. Önce cemaatinden koparsın, sonra mahalleden koparsın, sonra muhafazakarlıktan koparsın, sonra İslamcılıktan koparsın, sonra İslam'dan koparsın, sonra yaşamdan koparsın... Bunlardan sonra gideceğin (deizm, ateizm, kemalizm, liberalizm vb.) bütün yerler huzursuz ve tedirgin eder seni. İnanmak -yani mutluluk- durmaktır, duraklamaktır, bir yerde durabilme erdemini göstermektir.

Taşınma işi tamam. Aynı muhitte bina değişimi. Günlerdir uğraşıyoruz. Kiracı olarak. Bu dünyada herkes kiracı. Ev sahibi olan yok. Yazı hayatı bakımından tatilde gibiyim. En son Ahmet Arslan ile yaptığımız program. Ahmet hoca programı çok beğendi. Ben kendimde değildim, hastaydım. Hala hastayım. Grip. Soğuk algınlığı. Baş ağrısı. Kitaplar günlerdir kolilerin içinde. Dün akşam çıkardık. Her taşınmada sorun onlar. Her şeye yer var, onlara yer yok. Dücane'nin bir sözü birkaç gündür gündemde. Gereksiz. O kadar çok konuşursan saçmalamak kaçınılmaz hale gelir. 

Okullar kapanmak üzere. İki gün sonra bayram. Yine sıkıntı, mecburiyet, maruz kalış. Yaz serin başladı. Cehennem sıcakları kapıda görünüyor. Ne yapabilirim? Dışımdaki dünyanın beni umursayacak, benden izin alacak hali yok. Siyaset Urfalıların deyimiyle şeyiyle gürle oynamaya başladı. Altı üstü necaset. Okumak ve yazmak sıkıcı geliyor. Daha doğrusu çocukça geliyor. Geçen bir yerde okudum sanki. Şöyle diyordu: "Genç yaşlarda tek düşündüğümüz şey okumak, metafizik, Allah, dava, peygamber vb. şeylerdi. Şimdi tek düşündüğümüz şey para." 

Dün sanayideydim. Usta oğlunu okuldan almış yanında calıştırıyor. "Neden okuldan çıkardın?" dedim. "Okul boş, okuyanlar rezil olmuş" dedi. Kendimi o kadar değersiz hissettim ki! Gazeteye yazı yetiştiremiyorum. Teşvik edici bir yanı kalmadı. Dolayısıyla heves kalmadı. Kimin için yazacağım? Her emeğin bir karşılığı olmalı değil mi? Yazarken şuurumu teksif edemiyorum, dikkatimi toparlayamıyorum. Sayıklar gibi yazıyorum. Gazetedeki köşemin isminin "Sayıklamalar" olması boşuna değil. 

Üzerinde çok düşünülmüş ciddi şeyler yazmak istiyorum, olmuyor. Geçmişte yazdım. En az okunan ve ilgi gören yazılarım onlar oldu. Kendim de bugün onları okurken sıkılıyorum. Yaşama sıkıntısı her an ensemde. Hiç dinmeyen bir dip akıntı şeklinde. Yazmak niçin? Sadece sayıklamak için güzel.

YAŞAMA SIKINTISI

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.