Yaşananları doğru anlamak ve nedenlerini iyi bilmek için kimler arasında cereyan ettiğini ve faillerin niteliklerini/duruşlarını/taleplerini/hedeflerini doğru tespit etmek bir zorunluluktur.
Aşağıdaki linklere göz atmakta fayda var.
“Yemen, ABD’nin İran’a karşı askeri müdahalesinin bölgesel bir savaşı tetikleyebileceği ve Ensarullah Hareketi’nin resmen İran safında çatışmalara dahil olabileceği yönünde uyarılarda bulundu. https://ydh.com.tr/d/28106/yemen-abd-mudahale-ederse-babulmendep-i-kapatiriz”
“https://ydh.com.tr/d/28105/iran-israil-i-nasil-diz-cokturecek ’Savaş ne askeri ne de siyasi cephede henüz sona ermiş değildir. Tahran, değerlendirmelerini sürdürmekte, stratejik ayarlamalar yapmakta ve çok yönlü hesaplarını ilerletmektedir.’’ “
“https://ydh.com.tr/d/28096/siccil-fuzesi-israil-yetkililerini-altust-etti https://ydh.com.tr/d/28093/iran-daha-once-kullanmadigi-bir-fuzeyi-kullandi “
Bu neyin savaşı? Hak ile batılın, İslam ümmeti ile siyonizmin, Tek kutupluluğa karşı direnmenin… https://thecradle.co/articles/israels-war-on-iran-is-the-frontline-of-a-us-war-on-multipolarity
Küresel mutlak kötülük, Siyonizm, emperyalizm, soykırımcı Batı/Atlantik cephesi, yani dünyada kurduğu tek taraflı hükümranlığını ve talan ve ifsad düzenini sürdürebilmek, bunun bölgemİzdeki/evimizdeki en önemli aparatı olan ve batının kirli işlerimizi yapıyor itirafında bulunduğu (“Almanya Başbakanı Merz'den İsrail-İran savaşına yönelik şaşırtan bir çıkış geldi. Alman Başbakan, İsrail'i İran’a müdahalesinden dolayı överek "Batı için kirli işleri yapmalarına" saygı duyduğunu söyledi.” https://www.cnnturk.com/video/dunya/almanyadan-israile-iran-ovgusu-kirli-isi-bizim-icin-ustlendi-2299792) , Biden’in, olmasaydı, bizim icat etmemiz gerekirdi dediği (“Joe Biden: İsrail olmasaydı bir İsrail icat etmek zorunda kalırdık” https://www.bloomberght.com/joe-biden-israil-olmasaydi-bir-israil-icat-etmek-zorunda-kalirdik-1434337) İsrail’in yaşaması için yok olması gereken İslam Devrim’ini yok etmeye ilk günden koyulmuştu. İslam ümmetinin önemli bir bölümü ile birlikte yarım asırdır bu konuda çalışıyorlar.
Kudüs eksenli bir şiarı merkeze oturtan İran İslam devrimi var olduğu müddetçe veya diğerleri gibi teslim olmadığı müddetçe İsrail’in güvenliği mümkün değildi. Netanyahu’ya sorulan üç düşman sorusuna üç defa İran, İran, İran diye cevap vermesi bunun en açık göstergesi.
İslam ümmetindeki Siyonist cephe, mezhepçiliği merkeze alacaktı ve İran’ı mezhebi üzerinden itibarsızlaştıracaktı. İran’ın Kudüs diye bir derdi olmadığı, ABD ve İsrail ile danışıklı bir dövüş yürüttüğü, kağıttan karton olduğu, tüm çatışma ve mücadelelerini bir tiyatro olarak, animasyon olarak lanse edecekti. Akademi, siyaset, sanat, ekonomi, din ve medya bu algı projesini yürütecek kadroların eline verildi.
Devrimin ilk yılı başladı devrime karşı harekat. Bu batının toplanarak birlikte karar aldıkları ve birlikte bu günlere getirdikleri bir mücadele. Devrimin ilk kadrolarından olan 70 din adamının bombalanarak ortadan kaldırılması önemli bir başlangıçtı. Ardından Irak eliyle başlatılan ve adına İran-Irak savaşı denen 8 yıllık mücadele, sonrasında işgaller ve İran-Irak benzeri bir sürü savaş… Yemen’e karşı Suudi koalisyonu gibi vs. Birçok ülke parçalandı İsrail yaşasın diye.
Tabii ki tüm bunlar, Halkın mücahitleri, tekfirci vekil ordular, muhalif adı altında yürütülen terör harekatları ile İsrail karşıtı güçlerin bertaraf edilmesi süreçleri ile birlikte yürüyen ve renkli devrim denemeleri…
İsrail’in çevresini, normalleşme denen bir argümanla etkisizleştirerek İsrail’in etrafında güvenli bir çember oluşturmak isteyen ve bunu Mısır ile Camp David Anlaşması ile zirveye çıkaran, ardından BOP, Arap Baharı, Yüzyılın Anlaşması, Abraham Anlaşmaları gibi argümanlarla yürütülen bu güvenlik çemberine karşın İran ise, bölgede İsrail’in işgaline ve yayılmasına karşı kendini korumaya çalışan halklara direnmeleri yönünde yardımda bulunarak İsrail’in etrafında bir direniş çemberi oluşturdu ve buna direniş diyenler çoğunlukta.
Bunlar İran’ın vekili, mezhepdaşı, dindaşı veya adamları mantığı ile yapılmadı. Zira Venezuella gibi dindaşı olmayanlar, Lübnan hristyanları gibi dindaşı olmayanlar, Filistin, Bosna gibi mezhepdaşı olmayanlar da yardım alabilmekteler ve İran, insanlık vicdanı eksenli bir koalisyon olarak, küresel zorbalığa, emperyalizm ve siyonizme karşı dünyanın her yerindeki her halka yardım etmekten çekinmedi. Öte yandan, 50 yıllık ambargo ve ağır baskılara, imkansızlıklara rağmen bilim ve teknolojiye yöneldi, savunma başta olmak üzere uzay ve nükleer enerji gibi alanlarda büyük sıçramalar yaptı. İsrail'in bu son saldırısında bile Stratejik anlaşması olan Rusya'dan silah talep etmediği, bizzat Rusya tarafından açıkladı.
İşte Atlantik cephesi ve münafık çoğunluk, Rusya, Çin, Kuzey Kore, Pakistan gibi nükleer güçlerle ortak olan ve kendisi de eğer henüz üretmediyse birkaç saatte nükleer silah üretebilecek ümmetin şerefi İran'ın ve Gazze'nin, Suriye gibi düşmesini bekliyor bunun için çabalıyor ve çaresizce içeriden bir isyan bekliyor veya zaten müdahil olmuş ABD'nin İsrail'i kurtarabileceği umuduna sarılmış rezil bir vaziyette bekliyorlar.
*
Askeri kesin bir yenilgi ile İran’ı düşüremeyen küresel Siyonizm, 50 yıldır içten istibarat örgütlenmesi ile bir deneme yapmak istedi ve ABD ile müzakereler devam ediyorken Batı koalisyonu İsrail eliyle vurdu İran’ı ve içeride büyük komuta kademesi başta olma üzere büyük suikastler ve 50 yıldır casus ağını ile başlatılmak istenen iç ayaklanma… Ancak başarılı olmadı.
İran, İran Irak savaşında da benzer şekilde aniden başlayan bu darbenin etkisini birkaç saatte atlattı ve önemli, çok çok önemli bir süreç başladı.
50 yıldır büyük özenle hazırlanmış ve dronlarla etkili nokta vuruşları ve suikastlerle oluşacak kaos ve algı ortamında halkı ve muhalifleri ayaklanmaya çağırmak… Netanyahu yaptı bu çağrıyı, Şahı oğlu yaptı. İran’ın bilge ve asil halkını bir Haydut ve aşağılık soykırımcı suçlu olan Netanyahu, Şahın oğlu gibi bir çakalın emrine girmeye ve bunun özgürlük olduğuna, kurtuluş olduğuna inandırmaya çalışmak gibi acınası bir çaresizlik bu. Bir avuç muhalif denen uşak ve satılmış ruhlu topluluğa umut bağlayan bu operasyon başarısız oldu. 50 yıldır örülen bu casus terörist yapılanmanın deşifre edilip devre dışı bırakıldı. İran’ın her aşamada daha sürpriz ve stratejik silahlar ve hamlelerle sergilediği muhteşem mücadelesi devam ediyor. İran İsrail’e büyük ve oldukça stratejik kayıplar verdirdi, psikolojik üstünlüğü son füze denemeleri ile eline aldı.
Batının koşulsuz teslim ol çağrılarına karşı dik durdu batının üstüne gelmesinde tereddütler oluşturdu.
NÜKLEER GEREKLİ Mİ?
“Amerikalı eski subay Scott Ritter’ın 16 Haziran 2025 tarihli röportajından önemli başlıklar:
•İsrail, Hayfa Limanı’nı kaybetti.
•Hayfa’daki petrol rafinerisi vuruldu.
•Havalimanı artık çalışmıyor, tamamen devre dışı.
•Askerî üsler her gün bombalanıyor.
•Elektrik santralleri imha edildi.
•İsrail’in en hassas bölgelerinde altyapı büyük ölçüde yok edildi.
•İsrail, İran füzelerinden korktuğu için bazı uçaklarını Kıbrıs’a tahliye etti.
•İsrail her gün ciddi şekilde vuruluyor ve askerî-ekonomik olarak yıpratılıyor.
İsrail’in güçlü olduğunu sanmayın, bu bir illüzyon.
•İranlılar henüz modern füze sistemlerini bile kullanmış değil.
Şu ana kadar kullandıkları füzeler, 20 yıl veya daha eski olup zaman içinde geliştirilmiş sistemler.
•İsrail’in engellediği füzelerin çoğu, zaten bu sistemleri yormak ve meşgul etmek için tasarlanmış.
•ABD’nin THAAD hava savunma sisteminde kullanılan füzeleri tükeniyor.
Ve Amerika’nın şu anda İsrail’e verebileceği başka hazır savunma füzesi yok.
•ABD, İsrail’e bütün savunma sistemlerini gönderdi.
Ama artık İsrail’i savunmak için yapılacak fazla bir şey kalmadı.
•Amerika gücünü kaybediyor ve Trump’ın izlediği yol bizi büyük bir felakete sürüklüyor.
•Uçak gemisinin Güney Çin Denizi’nden çekilmesi, bu bölgede Çin lehine stratejik bir boşluk yaratacak.
•Rusya, Amerika ile her türlü diplomatik süreci durdurma kararı aldı ve tamamen geri çekildi.
•Artık dünya biliyor ki:
Trump yalan söylüyor ve etrafını en başarısız askerî-siyasi kadroyla çevirmiş durumda.”
*
Yukarıdaki başlıklar İran’ın kıtalar arası füze denemesi öncesindeydi. İsrail’de iç kargaşa da başladı, tahliye ve kaçışlar hızlandı. Tahran’ı boşalt diyenler, Telaviv’i tahliye ediyor. Nihayetinde olması gereken de zaten bu. Yani herkesin ülkesi olmayan bu yerden/Filistin’den geri gitmesi.
*
Netanyahu, bu saldırılardan birkaç gün sonra nükleer savaşa bizi mecbur ediyorlar tarzında bir tehdit dillendirmişti. Her şeyin planlandığı gibi gideceğini sanıyordu belki de. Oysa şimdi, bu saldırılara yaptığı açıklamalarla zemin hazırlayan UAEA, İran nükleer silah ürettiği ile ilgili hiçbir belirti yok tarzında açıklama yaptı. Aslında mesele nükleer değil, bu son deneme idi. Rejim değişikliği denemesi İsrail’i tamamen kurtarabilecekti. Bu yüzden bu savaşı varoluşsal olarak değerlendirdiler ve gerçekten de öyle idi.
Bu savaş, sonlanmayacak ama muhtemelen ateşkesle devam edecek bir evreye giriyor. Bu ateşkes İsrail için ciddi bir varoluşsal darbe, tek kutupluluğa karşı açılmış en önemli cephenin de Batı Asya ve direnen iyilerle yapılan savaşın yaşandığı bu cephe olduğunun göstergesi oldu.
İsrail, İran’a nükleer bir saldırı dışında bir seçeneğinin kalmadığını gördü. İlk fırsatta bunu yapmaktan çekinmeyecek ancak bu gerçeklik İran’ın nükleer güç olmasını zorunlu kılıyor. Zira İsrail’i, ancak İran’ın nükleer güç olması kesin şekilde durdurabilir.
*
Bundan sonra Batı ya her kaybı, belki de varoluşsal kaybı ve her sürprizi göze alıp İran’a karşı çaresiz bir savaş başlatacak veya İran’ın gücünü, Yemen’in gücünü kabul ettiği gibi kabul edecek.
Ancak bu süre içinde İsrail, oraya gelen milyonlarla yabancının artık orada kalamayacağı Filistin olacak.
Gazze ablukası ilk etapta kalkacak, İran ile ilgili İsrail ve batının umudu sona erecek. Bu, İsrail’in boşalması, sona ermesinin başlangıcı olacak.
Suriye İhvannının siyonist tavrına devam ettiği ancak Mısır İhvan’ının ve kimi Müslüman güçlerin, halkların İran’ın yanında durması önemli. “https://ydh.com.tr/d/28098/musluman-kardesler-den-hamenei-ye-destek-mektubu” İhvan’ın İran’a destek açıklaması, siyonizmin sünni cephesindeki mezhepçi operasyonların sonu olacak. İslam coğrafyasının tümünde beklenmedik ve hızlı gelişmeler, İran’ın bu badireyi atlatmasına bağlı. Dua edelim. Rabbim, Gazze çocuklarının intikamını ve İsrail’in zevalini yakınlaştır, bu iş için sahada olanları destekle.
Elbette galip olan ancak ve ancak Allah'tır. Galibiyet de, zenginlik ve güç de, şeref ve haysiyet de O'ndandır.
0 Yorum