Düşman zalim, gaddar, acımasız ve kural tanımazdır. İttifak güçlendirir, tefrika dağıtır. Güç birliği olunca, düşman tırslar, ve kaçar. Güç birliği olmadığında, düşman avcı gibi kovalar. Bugün Alem-i İslam'ın içinde bulunduğu durum içler acısıdır. Çünkü birliği yoktur.
Güç birliği yok, ittifak yok, sadakat yok, vahdet ve Uhuvvet yok, futuvvet ve diğerkamlık yok. Peki, bu kadar yok'a rağmen; düşman seni hiç hesaba alır mı? Almaz tabi. Şimdi Iran ve İsrail savaşı on beş günü geride bıraktı. Oturdukları yerde, o kötü bu iyi demekten başka hiçbir marifetleri olmayan atmasyon tayfasının ne ümmete ne de insanlığa zarardan başka faydasının olmadığı, olamayacağı kesindir bunu bir kere bilelim.
İran ve İsrail savaşına danışıklı dövüş, senaryo, kandırmaca diyenlerden tutun; dolaylı olarak İsrail'i haklı çıkarma gayretinde olan bir kısım müptezellerin içine düştükleri zillet hallerine şahitlik etmekteyiz.
Aslında insan ve Müslümanım diyen herkese düşen, kim olurlarsa olsunlar; İsrail ve ABD zalimine bir taş da olsa atıkları için, onlara müteşekkir olmaları gerekmektedir. Bilinsin ki, kim zalimlerden yana saf tutarsa, onların akıbeti zillet ve alçaklık olur. İtrail ve ABD'den yana yer alan çakma ve müzebze binlere zırnık dahi ekmeğin çıkmayacağı kesindir. Çıksa çıksa, körfez ülkelerinin başında bulunan kukla idarecilerin kepazeliği, zilleti ve yıllar önce Saddamı devirmek için, Amerika Firavun'unu çağıran Irak'ın hezimeti çıkar.
Onun için, aklı selim sahibi olan her insana lazım olan; ve takınması gereken tavrın, zalimlik ve zorbalık yapıp, masum ve çocukları acımasızca katleden Amerika şeytanına ve İsrail domuzuna karşı dik durmalarıdır. Misalleri çoğaltmak mümkün.
Ondan dolayı, bugün tefrika, ihtilaf ve ayrılık günü değildir. Bugün; Vahdet, Uhuvvet, güç birliği yapıp; gasıp, işgalci, katil, şeytan, cani ve hırsız olan İsrail ve Amerika'ya karşı onurlu bir duruş sergileme günüdür. İçimizdeki ihtilafları, konuşacağımız gün, bugün değildir. Bugün, düşmana ve onun ajanlığını yapan hainlerin tuzaklarına karşı; stratejiler geliştirme günüdür. Kitlelere öncülük eden ve bu yolda sözü geçen her kim varsa; hepsinin Kudüs ve Gazze davası için, insiyatif hatta gerekirse risk almaları üzerlerine insani ve İslami bir görevdir. Bunu yapmadıkları takdirde hem Allah'a hem de insanlığa karşı sorumludurlar.
Tüm bunları yazarken, İran'cı falan olmuyoruz yani. Biz Ümmet'in içinde bulunduğu içler acısı halimizi anlatmaya çalışıyoruz... Gelin bugün sadece ve sadece, önce kendimizi düzeltmeye çalışalım. Hemen akabinde, düşmanın zülüm ve tuzaklarına karşı; olması gerek ne varsa onu/onları yapalım. Kalın sağlıcakla efendim.
0 Yorum