HERKES YAPIYOR MANTIĞI!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünyanın kuruluşundan sonra, insanın yaratılışıyla yaşıt olan özenti hastalığı, insanoğlunun zafiyetlerinden en önde gelenidir; denilse, mübalağa olmasa gerek! Yani, insanoğlu; mütemadiyen fıtri olarak hep başkasını taklit etmeyi, günümüz ifadesiyle açıklarsak, ilericilik, modernlik, entellik vs. telaki edip durmuştur! 

Zaten özenti/taklitçilik, başlı başına manevi bir hastalıktır. Bazı şeylerin geri dönüşü ve telafisi olsa da; kalıplaşmış ve kronikleşmiş bazı fikir ve, düşüncelerin (inancı zedeleyen) geri dönüşü pek mümkün olmamaktadır. Geri dönüşünden murat, düzeltilmesi yoluna gidilmemesidir. Ta ki, halis muhlis bir tevbe oluncaya kadar. 

Mesela adam, Allah'ın haram kıldığı şeyleri işliyor; tenkit edilip uyarıldığında, ilk verdiği cevap: ama herkes yapıyor, zafiyetini ileri sürüp işin içinden sıyırmaya çalışma cahilliğidir. Ne demek herkes yapıyor ya? 

Adam hırsızlık, zina, gayri meşru işler yapıyor diye; işlediği kötülükler, başkası için mübah mı oluyor? Haram haramdır, helâl helaldir; ikisinin arasında bazı şüpheli şeyler vardır... Şüpheli şeylerden uzaklaşan, kendini kormuştur. 

Toplumda, Sosyal hayatın içinde sıradanlaşmış öyle çirkin işler yapılıyor ki; artık kimse kimseyi uyarma ihtiyacı bile duyamaz hale gelmiştir. Misal olarak, kendisi veya sorumlu olduğu kızı, gelini her neyse açık saçık oldukları halde, onlara tek bir laf geçiremiyorlar; ama başkasının kızını karısını durmadan eleştirir dururlar. Sanki başkasına kabahat olan şeyler onlar için marifettir? Ne kadar sakat bir inanç şeklidir, anlamak zordur. 

Günümüzde ve özellikle ülkemizde, düğün ve şenliklerin yüzde doksan dokuzunun; düğün salonlarında kadın erkek karışık bir şekilde, islami ve insani olmadığı herkesin malumudur. Ama bu yaptığınız haram ve yanlış bir şeydir diye sorduğunuzda: el-cevap: herkes yapıyor olacaktır... 

Günümüzde, herkes yapıyor, devir değişti, hangi çağda yaşıyorsunuz gibi itikadi hastalığı tırmandıran düşünceler; insanı esfeli safiline kadar götürür Allah muhafaza! Bir çok çevrenin, yaptığımız bu tür şeyler, bizim örf, adet ve ananelerimizdir, atalarımızdan böyle gördük demeleridir. Söz konusu fikirleri öne sürdükleri bu batıl ve atıl fikirler; bizi ta on dört asır öncesindeki zihniyetin savunulmasına kadar götürüyor adeta. 

Rabbimiz buyuruyor:

Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun” denildiğinde, “Hayır, atalarımızdan gördüğümüze uyarız” dediler. Ya atalarının aklı bir şeye ermemiş, doğru yolu bulamamışlarsa! (Bakara/170) Kur'an da hükmün hususi olması, umumi olmasına mani değildir; usûl'ünü dikkate alındığında; atalar dinini savunanların tümü, bu ayetin hükmünün altına girmektedirler. 

Doğru ya, ya ataları cahil, ilimsiz, yol bilmez, hak bilmez, helal haram nedir bilmez, âhiret hayatının ebedi ve hesap kitabın var olduğunu bilmez kimseler olsa da mı? Tabiiyet hakka ve hakikate gönül verenleredir. Başka hiçbir kimseye olmaz. 

İtaat de böyledir. Marufu emreden/tavsiye edene itaat edilir. Münkeri savunana, tavsiye edene, onu meşrulaştıran düzenlere, kurum şahış ve oluşumlara asla itaat edilmez. 

Rasulullah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Yaratıcıya (Allah’a) isyan olan bir işte yaratılmışa (kula/emire) itaat yoktur!”

(Ahmed bin Hanbel)  O zaman, müslümanım diyen bir insanın, yapacağı işin helal mi yoksa haram mı diye; bakması lazım. Davet edildiği işin meşru mu değil mi sorması lazım. Allah'ın yasaklamış olduğu davet, ortam veya etkinliklere icabet etmek; harama onay verdiği anlamına gelir ki bu kesinlikle caiz değildir. Haramdır, vebaldır, ahirette cezayı muciptir. 

Rabbimiz bizi uyarıyor:

Hem öyle bir günden sakının ki, o gün kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden bir şefaat kabul edilmez, kimseden bir kurtuluş bedeli alınmaz ve hiç kimseye yardım da edilmez. (Bakara/48) 

Evet, öyle bir gün hepimizi beklemektedir ki, o gün kimsenin kimseye zerre kadar faydası olmayacaktır... Yok beni bu saptırdı, falanca olmasaydı o kötü ve çirkin işi yapmazdım, şeytan ben kandırdı gibi mazretlerin hiç biri geçerli olmayacaktır. 

Herkes yapıyordu, atalarımdan gördüm ondan dolayı, yapıyordum fırıldaklığın da faydası olmayacaktır. 

Rabbimiz uyarıyor:

Ateşe süresinde geçen: 33,34,35,36,37. ayetler kıyameti sahnesini gözlerimizin önüne hemen olmuş gibi getirir; "Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır! Yani, herkes başının derdine düşecektir. 

Ey insan! Ey nefsim! Sen hala herkes yapıyor mu diyeceksin? Tercih senin. Sonucuna katlanacaksın, çaresi yok! 

Kalın sağlıcakla.

HERKES YAPIYOR MANTIĞI!

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.