ŞANLIURFA- Şanlıurfa bir sanatçısını daha kaybetti.
Yazdığı 3 binin üzerinde şiiri ile aşık edebiyatının temsilcilerinden biri olan Kısaslı Aşık Celali (Veli Göncü) hayata gözlerini yumdu.
Müzik bilgisi ile Şanlıurfa halk kültürüne de vakıf olan Aşık Celali yaşayan bir kültür mirasçısıydı. Fikret Otyam başta olmak üzere Şanlıurfa halk kültürü ile ilgili derleme ve araştırma yapan araştırıcıların başvurduğu ilk kaynak kişilerdendi.
Aşık Celali Kısas'ta son yolcuğuna uğurlandı. Aile taziyeleri Kısas Taziye evinde kabul ediyor. Taziye kabul yarın sona erecek.
AŞIK CELALİ KİMDİR?
Asıl adı Veli Göncü olan Âşık Celalî, 1931 yılında Şanlıurfa’ya 12 km mesafede bir Alevî-Türkmen yurdu olan Kısas beldesinde doğmuştur. Gençlik dönemlerinden beri şiir yazmasına karşın 1985 yılından itibaren yazdıklarını düzenli olarak muhafaza eden Âşık Celalî aşk, özlem, vatan güzellikleri, dünyanın faniliği, doğa güzelliklerini konu alan üç bini aşkın şiir yazmıştır.
Celalî’nin doğduğu Kısas beldesi, insanların köy odalarında bir araya gelerek Hz. Ali cenknâmeleri okudukları; Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre hikâyelerinin anlatıldığı; Alevî-Bektaşî inancındaki cem törenleri ve bu inanışın simgelerinin canlı olarak yaşatıldığı bir yerdir. Âşık Celalî de çocukluk ve gençlik dönemlerinde köy odalarında yöre âşıklarını dinleyerek büyümüş; İbrahim Çavuş’tan segâh ve ısfahan makamını, Nakla Bektaş’tan kürdî makamını öğrenmiştir. Ayin-i cemler yoluyla Alevî-Bektaşî edebiyatının âşıklarını tanımış, Pir Sultan Abdal'ın Şah İsmail Hatayî'nin, Nesimî'nin eserlerine bu yolla vakıf olmuştur. 1955 yılında yazıldığı ve çalışmalarına zaman zaman katıldığı Urfa Musiki Cemiyeti’nde Kazancı Bedih, Mukim Tahir, Kel Hamza, Tenekeci Mahmut gibi mahallî sanatçıları dinlemiş; müzik bilgisini bu yolla artırmıştır. Kaval, darbuka ve cümbüş çalabilen âşığın icra sırasında genellikle kullandığı enstrüman bağlamadır. Bu meclislerde usta malı deyişlerin yanı sıra kendi eserlerini de okumuş, Şanlıurfa makam geleneğini de öğrenmiştir. Şiirlerinde genellikle 7’li, 8’li ve 11’li hece kalıplarını kullanırken nazım birimi olarak dörtlük kullanmıştır. Şiirlerinin neredeyse tamamında Celalî mahlasını kullanır.
Kaynak: Vejdi Uluç
0 Yorum