Şanlıurfa’nın Bozova ilçesine bağlı Büyükalanlı (Keşişlik) Mahallesinde yaşanan doğa tahribatı iddiası kamuoyunda büyük tepki topladı.
Köydeki arkeolojik sit alanında gerçekleştirilen ağaç kesimleri, doğal yaşamın tahribi ve kamu gücünün yandaş kooperatifler için kullanıldığı iddiaları gündeme damga vurdu.
Doğal yapının ve kültürel mirasın zarar gördüğü olayla ilgili Şanlıurfa Barosu Kent ve Çevre Komisyonu adına açıklama yapan Av. Celal Doğan, yapılan uygulamaların yalnızca çevre felaketi değil, aynı zamanda bir hukuk ihlali olduğunu belirtti.
DOĞAN: II. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI İLAN EDİLMİŞTİR
Doğan, bölgede yüzlerce fıstık ve zeytin ağacının kesildiğini vurgulayarak, “Bizler, bu topraklarda yıllardır emek veren, doğayla barışık bir şekilde yaşamını sürdüren Büyükalanlı Mahallesi'nin köy halkı olarak bugün bizim için acı bir gün yüzyıllardan beri atalarımıza ve daha bir çok halka ev sahipliği yapan tarafımızca korunan KAŞ olarak tabir edilen doğa popülasyonumuza, höyüklerimize, mağaralarımıza, belediyenin eli ile kamu idaresi gücünü kullanarak yandaş kooperatifler uğruna yok ediliyor. İlgili alanlar 2018 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan kararla köyümüz ve çevre köyler sayburç, ayanlar. II. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir. Bu statü, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında bölgenin özel koruma altında olduğunu karar bağlamıştır.” dedi.
“EKONOMİK ZARAR 30 MİLYON TL’Yİ AŞIYOR”
Açıklamada yalnızca çevresel değil, ekonomik boyuta da dikkat çekildi. Bölge halkının temel geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu belirten Doğan, şu ifadeler kullandı:
“Köy halkı olarak geçimimizi tarım ve hayvancılıkla sağlıyoruz. Fıstık ve zeytin ağaçlarımız, yılların emeğidir. Türkiye, 2024 yılında yalnızca fıstık ihracatından 200 milyon doların üzerinde gelir elde etmiş, bunun önemli bir kısmı Şanlıurfa’dan sağlanmıştır. Bugün bu ağaçların yok edilmesi, tarımsal üretim hakkımızın, mülkiyet hakkımızın ve ekonomik varlığımızın gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Sadece bu köyde kesilen binlerce fıstık ağacının ekonomik ömrü boyunca yaratacağı toplam değer, yaklaşık 30 milyon TL’yi aşmaktadır. Bu zarar, sadece bugünü değil, gelecek 30 yılı da etkilemektedir. Oysa bir yandan bölgedeki bazı tarımsal örgütler ve birlikler, Şanlıurfa’yı fıstığın ana vatanı olarak dünyaya tanıtmakla övünürken, diğer yandan onların suskunluğu ve bu yıkıma göz yumması da biz üreticileri derinden yaralamaktadır.”
0 Yorum